150. YIL ONLINE SİPARİŞ
TR / ENG
  • HAKKIMIZDA
    • TARİHÇE
      • MEHMET EFENDİ
      • MARKA DÖNEMİ
      • ÜÇ VE DÖRDÜNCÜ KUŞAK
    • MİSYON
    • ETKİNLİKLER
    • ARŞİVİMİZDEN
  • TÜRK KAHVESİ
    • TANIM VE TARİHÇE
    • ÖZELLİKLERİ
    • TÜRKLER VE KAHVE
    • KAHVE FALI
    • GELENEKSEL ARAÇLAR
  • ÜRÜNLER
    • TÜRK KAHVESİ
    • FİLTRE KAHVE
    • PRESS COFFEE
    • ESPRESSO
    • KAVRULMUŞ
      ÇEKİRDEK KAHVE
    • KAKAO
    • İHRACAT
      AMBALAJLARIMIZ
    • ONLINE SİPARİŞ
  • HAZIRLAMA
    • TÜRK KAHVESİ
      • CEZVE İLE
      • ELEKTRİKLİ KAHVE
        MAKİNESİ İLE
    • FİLTRE KAHVE
      • ELEKTRİKLİ KAHVE
        MAKİNESİ İLE
      • DAMLAMA
    • PRESS POT
    • MOKA POT
    • FAYDALI BİLGİLER
  • KAHVE VE TARİHİ
    • TARİHSEL YOLCULUĞU
      • YEMEN’DE
      • İSTANBUL’DA
      • VENEDİK’TE
      • MARSİLYA’DA
      • PARİS’TE
      • VİYANA’DA
      • LONDRA’DA
      • HOLLANDA’DA
      • ALMANYA’DA
      • AMERİKA KITASI’NDA
    • NASIL YETİŞTİRİLİR
      • KAHVENİN ANATOMİSİ
      • TARLADAKİ ÜRETİM
    • ÇEKİRDEKTEN FİNCANA
      • SATIN ALMA
      • TADIM VE ANALİZ
      • KAVURMA SANATI
      • ÖĞÜTME
      • PAKETLEME
    • SANAT VE KAHVE
      • EDEBİYAT VE KAHVE
      • MÜZİK VE KAHVE
      • RESİM VE KAHVE
  • İLETİŞİM
    • MERKEZ (EMİNÖNÜ)
    • ŞUBE (KADIKÖY)
    • ŞUBE (SİRKECİ)
    • ÜRETİM TESİSİ
    • TANIM VE TARİHÇE
    • ÖZELLİKLERİ
    • TÜRK KAHVESİ VE TÜRKLER
    • KAHVE FALI
    • GELENEKSEL ARAÇLAR

    TANIM VE TARİHÇE

    Türk Kahvesi, Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramı... kısacası, kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır.

    Önceleri Arap Yarımadası’nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek, bu yepyeni hazırlama ve pişirme metoduyla gerçek kahve lezzetine ve eşsiz aromasına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışan Avrupa; uzun yıllar kahveyi, Türk kahvesi olarak bu yöntemle hazırlayıp tüketmiştir.

    Güney ve Orta Amerika menşeili, arabica türü, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve titizlikle kavrulan Türk Kahvesi, çok ince öğütülür. Bir cezve yardımıyla su ve isteğe göre şeker ilave edilerek pişirilir. Küçük fincanlarla servis yapılır. İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir.

    Diğer metotlara nazaran, Türk metodunda kahvenin kaynatılması özellikle tercih edilen bir şeydir. Elde edilen kaynama, çok hafif bir kaynamadır ve çoğunlukla ciddi bir ısı artışından ziyade ısınan su ile çok ince öğütülmüş kahvenin etkileşimidir.

    Kahve tutkunları; ufak yudumlar halinde içilen dumanı üstünde bir fincan Türk Kahvesini yoğun gövdesi, nefis lezzeti ve ağızdaki kalıcı aroması için tercih ederler.

    Tarihçe

    1543 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirdi.

    Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi adını aldı.

    İlk olarak 1554 yılında Tahtakale’de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk kahveyle tanıştı. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurdu.

    Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu.

    Kısa sürede, gerek İstanbul’a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa’yı oradan da tüm dünyayı sardı.

    Kurukahveci Mehmet Efendi, 1871 yılında, ilk kez dolaplarda kavurup değirmende öğüttüğü kahveyi halkın tüketimine sundu.

    Günümüzde Türk Kahvesi, Türkiye’de ve dünyada Kurukahveci Mehmet Efendi adıyla anılmaktadır.

    • TANIM VE TARİHÇE
    • ÖZELLİKLERİ
    • TÜRK KAHVESİ VE TÜRKLER
    • KAHVE FALI
    • GELENEKSEL ARAÇLAR

    ÖZELLİKLERİ

    Türk Kahvesi;

    • Dünyanın en eski kahve pişirme yöntemidir.
    • Köpük, kahve ve telveden oluşur.
    • Yumuşak ve kadifemsi köpüğü sayesinde damakta en uzun süre tadını devam ettiren kahve türüdür.
    • Birkaç dakika şekli bozulmadan kalabilen bu leziz köpüğü sayesinde, uzun süre sıcak kalabilir.
    • İnce kenarlı fincanda sunulduğu için, diğer kahve türlerine göre daha yavaş soğur ve böylece daha uzun süren bir kahve keyfi sunar.
    • Yoğun şurupsu kıvamı ile ağızdaki lezzet tomurcuklarını aşırı uyararak hafızada yer eder.
    • Diğer kahve türlerine göre, daha kıvamlı, yumuşak ve aromatiktir.
    • Kendine özgü enfes kokusu ve özel köpüğü ile diğer kahvelerden kolaylıkla ayırt edilebilir.
    • Kahve tutkunları tarafından, kaynatılarak içilebilen tek kahve olarak kabul edilir.
    • Geleceği anlatmak için kullanılan tek kahve türüdür. Cafedomancy: Kahve telvesini kullanarak kehanette bulunmak.
    • Eşsizdir çünkü kahvesi fincanın içindedir ancak telve olarak dibe çöktüğünden filtre edilmesine ve süzülmesine gerek kalmaz.
    • Hazırlanırken şeker ilave edildiğinden diğer kahvelerde olduğu gibi sonradan tatlandırmaya gerek yoktur.
    • Sağlıklıdır çünkü fincanın dibinde biriken telvesi içilmez.
    • Sıklıkla içildiği halde, miktar olarak fazla olmadığından şişkinlik yapmaz.
    • Diğer kahve türlerine göre, bir içimde daha az kafein içerir.
        Porsiyon Kafein Miktarı
      Türk Kahvesi 65 ml (bir fincan) 60 mg
      Espresso Kahve 60 ml (bir fincan) 100 mg
      Filtre Kahve 150 ml (bir fincan) 115–175 mg
      Hazır Kahve 150 ml (bir fincan) 65–100 mg
      Çay 150 ml (bir fincan) 70 mg
    • Çok pratik ve ekonomiktir çünkü pişirirken tek ihtiyacınız bir cezve olacaktır.
    • O nefis tadını verebilmesi için, kavrulduktan sonra ya hemen tüketilmeli ya da aromasını muhafaza edecek şekilde paketlenmelidir. 

    Kurukahveci Mehmet Efendi’nin Nefis Türk Kahvesi, geleneksel itina ve titizlik ile ileri teknoloji kullanılarak kavrulur, öğütülür ve paketlenir.

    Özel ambalajlarında sunulan Nefis Türk Kahvemizi istediğiniz kadar alıp, son tüketim tarihine kadar saklayabilirsiniz. Kokusuyla, tadıyla, öğütüldüğü günkü tazeliğini koruyacaktır.

    • TANIM VE TARİHÇE
    • ÖZELLİKLERİ
    • TÜRK KAHVESİ VE TÜRKLER
    • KAHVE FALI
    • GELENEKSEL ARAÇLAR

    TÜRK KAHVESİ VE TÜRKLER

    Türkler için kahve içmek bambaşka bir keyiftir.

    Beraberinde getirdiği dostluk, sevgi ve paylaşım için bir fincan kahveye büyük anlamlar yüklenir. “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” sözü bunu en iyi şekilde vurgular. Kahve içmek Türk halkı için o kadar büyük önem taşır ki, dilimizdeki “kahvaltı” kelimesi kahve-altı sözcüklerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır.

    Kahve ikramı da dostlukların pekişmesinde önemli bir yer tutar. Ev sahibi misafirine verdiği değeri, hazırladığı ve özenle sunduğu kahvesi ile gösterir. Evlilik öncesi kız istenirken, gelin adayının damadın ailesine kahve yaparak ikram etmesi de âdettendir. Kahvenin kabulü ise ikramda bulunanı onurlandırır. Dilimize yerleşen “kahvesi içilir olmak” ve “bir kahveni içerim” deyişleri bunu ifade eder.

    Bol köpüklü kahveler içildikten sonra sohbet daha da uzar ve sıra kahve falına gelir.

    • TANIM VE TARİHÇE
    • ÖZELLİKLERİ
    • TÜRK KAHVESİ VE TÜRKLER
    • KAHVE FALI
    • GELENEKSEL ARAÇLAR

    KAHVE FALI

    Aşk, başarı, para, kısmet: kahve telvesini okumak kahvenin tarihi kadar eski bir gelenektir. Türk Kahvesi ile doğan kahve falı, kahve keyfinin ve sohbetinin ayrılmaz bir parçasıdır.

    17. yüzyılın sonlarında Türklerin Avrupa’ya armağan ettiği bu ritüel, öncelikle Paris’te ardından Avusturya, Macaristan ve Almanya’da da çok moda olmuştur.

    Kahveler içildikten sonra kahve fincanı tabağın üstüne kapatılır. Falına bakılacak kişi “Neyse halim, çıksın falım” der. Fala bakan kişi, fincan soğuduktan sonra telvenin aldığı şekillere göre falı yorumlar. Bu genellikle falına bakılan kişiye güzel haberler vermek ve geleceğe umutla bakmasını sağlamak amacıyla yapılır.

    Telvenin, kahve fincanı ve tabağının üzerinde bıraktığı şekillerin çeşitli anlamları vardır:

    Büyük hayallerin beklenmedik bir anda aniden gerçekleşeceğini işaret eder.
    Her söze inanmamak gerektiğini hatırlatır. Dikkatli olunuz, herkese inanırsanız sonunda pişman olabilirsiniz.
    Bir insanın kalbini kazanmak için gayret gösterilmesi gerektiğini hatırlatır. Fedakârlık göstermelisiniz.
    Parayı haber verir. Bugünlerde elinize para geçecek demektir.
    Mutlu bir olayı haber verir. Nişanlanmayı işaret edebilir. Düğün daveti olarak da kabul edilebilir.
    Beklenmedik bir anda bir arkadaşla karşılaşacağınızı işaret eder. Bu arkadaş size iyilik yapacaktır.
    Devlet veya mahkemedeki bir işinizin isteğinize göre sonuçlanacağını haber verir.
    Başarı işaretidir. Büyük bir gayretle çalışacağınızı ve sonuçta üstün bir başarıya ulaşacağınızı gösterir.
    Bu işaret size yük ve eşya geleceğini haber verir.
    Yakında elinize para geçeceğini gösterir. Yalnız tutumlu olmalısınız.
    Eski bir dosttan haber ya da yeni bir dost edineceğiniz anlamına gelir. Genellikle iyi bir konuşmayı işaret eder.
    Bir arkadaşınızın sizden yardım isteyeceğini gösterir. Bunu hiçbir zaman önemsiz saymamalı, ona el uzatmalısınız.
    Karayoluna çıkacağınızı ve dönüşünüzün çok şanslı olacağını haber verir.
    Özellikle uzun veya kısa bir yolculuk habercisidir. Aynı zamanda bir yatırım anlamına da gelebilir.
    Bir hediye gönderileceğine işarettir. Elinize kolayca geçecek parayı da haber verebilir.
    Sürekli bir tatil geçireceğinizi gösterir. Yeni insanlar, yeni yerler göreceksiniz.
    İki anlama gelir: Birincisi sizi kıskanan bir insanın varlığını işaret eder. İkincisi de, sizi ilgiyle izleyen, takip eden birinin varlığını gösterir.
    Deniz yolu işaretidir. Yakında deniz yoluyla bir seyahate çıkacağınızı veya iş için deniz yolu olan bir yere gideceğinizi bildirir.
    Şansınızın açılacağını işaret eder. Evlenme işlerinizin yoluna gireceğini, seviyenizin yükseleceğini de haber verir.
    Yeni bir maceranın veya arkadaşlığın başlayacağını gösterir. Noktalar birbirine çok yakın ise sabır gerekli demektir.
    Mutlu bir evliliği veya aile topluluğu içinde mutlu günlerin başlangıcını işaret eder.
    Taşınacağınızı hatırlatabilir. Bir insanın kalbini kazanmak anlamına da gelir. Yanında yaprak şekli varsa, ağzınızı sıkı tutun.
    Kararsız bir arkadaşlığı işaret eder. Azimli ve kararlı hareket etmeniz gerektiğini gösterir. Dikkat etmelisiniz.
    Çok para harcayacağınızı işaret eder. Dikkatli ve hesaplı olunuz.
    • TANIM VE TARİHÇE
    • ÖZELLİKLERİ
    • TÜRK KAHVESİ VE TÜRKLER
    • KAHVE FALI
    • GELENEKSEL ARAÇLAR

    GELENEKSEL ARAÇLAR

    Türk Kahvesine özgü geleneksel hazırlık süreci temel olarak; kavurma, soğutma, öğütme, pişirme ve ikram aşamalarından oluşur. Bu aşamalarda kullanılan geleneksel araçların hemen hemen tamamı zaman içinde günün koşulları gereği kullanımdan kalkmış; müze, koleksiyon ve antikacı vitrinlerinde yerlerini almışlardır. Kullanım sırasına göre bu araçları şöyle tanımlayabiliriz:

    Eskiden kahve, evlerde kavurma tavasıyla kavrularak hazırlanırdı.

    Saray ve konaklarda kullanılan kahve kavurma tavası.

    Kavurma işleminde tava ve tambur olmak üzere iki çeşit kavurucu kullanılırdı. Tavalar sıcak demirden dövme tekniğiyle elde üretilir, nadiren pişmiş topraktan olanlarına da rastlanırdı. Uzun saplı kavurucuların bazıları katlanabilir saplıydı. Bazı büyük tavalar ise, ateşe kolay sürülmeleri için tekerlekli imal edilmişti. Yine bazılarının, üzerlerine zincirle bağlanmış kavurma kaşığı da vardı. Kavurma işlemi ocak ya da mangal üstünde yapılırdı. İnce sacdan imal edilmiş olan tambur tipi kavurucular, küçük dörtgen bir mangalın üstüne monte edilmiş elle çevrilen silindir bir gövdeden oluşurdu.

    Kavrulan kahve, soğutucuya aktarılarak soğutulurdu.

    Kavrulan kahve çekirdekleri, ağaçtan elle yontularak yapılmış kahve boşaltma oluğu bulunan soğutucuya aktarılırdı. Kazıma tekniği ile üstüne desenler işlenen benzersiz soğutucular Türk ağaç işçiliğinin en güzel örneklerini oluşturur.

    Kahve, dibek ve havanlarda dövülürdü.

    Öğütülmeye, diğer bir deyişle çekilmeye hazır kahve çekirdekleri dibek veya havanlarda dövülür ya da değirmenlerde çekilirdi. Dibek; ağaç, mermer veya taş malzemeden elle yontma tekniği ile, havan ise bronz döküm olarak üretilirdi.

    Kahve öğütmek için kullanılan bir diğer araç da el değirmeniydi.

    Öğütme işlemi tokmak veya havaneli ile yapılırdı. El değirmeni ve yer değirmeni olarak iki tür değirmen kullanılırdı. Genelde pirinçten üretilen el değirmenlerinin, tutulan kısmı ağaç olanları da vardı. Yer değirmenleri ise, hem ağaç hem de pirinçten yapılırdı. Ancak hepsinin mekanik aksamı demirdi.

    El değirmeninin yanı sıra kahve öğütmek için ahşap değirmenler de kullanılırdı.

    Kahve öğütüldükten sonra kahve kutusunda saklanırdı.

    Kahve pişirmek için kullanılan bazı cezvelerin sapı katlanabiliyordu.

    Türk Kahvesi ise; günümüzde olduğu gibi orta kavrulmuş ve ince çekilmiş kahvenin, suda şekerli veya şekersiz kısa süre kaynatılmasıyla yapılır. Ayrıca köpüklü olması makbuldür. Pişirme işlemi önceleri bakır ya da pirinçten üretilmiş, kalaylı kahve güğümleriyle yapılıyordu. Sonraları, bugün hâlâ kullandığımız cezvelerin bakır ya da pirinçten üretilenleri kullanılmaya başlandı.

    Dönemin zarflı fincanlarının zarfları, tombak yani bakır üstüne altın kaplıydı.

    Türk Kahvesinin ikramı kültürümüzde her zaman sevginin, saygının, konuğa verilen değerin göstergesi olmuştur. İkram, kahveci güzeli denen kızlar tarafından, özel kahve takımlarıyla bir tören havasında yapılırdı. Kahve takımı; kahve örtüsü, kahve tepsisi, fincan zarfları, fincanlar, tabaklar ayrıca kahvenin sıcak sunulmasına yarayan servis güğümünden oluşurdu. Tepsi, zarf ve tabakların en makbulü tombak, yani bakır üstüne altın kaplı olanlarıydı. Sonra gümüş ve bakırdan yapılanlar da kullanılmaya başlandı. Kimi tuğralı, kimi kesme, kimi kabartma desenli bu parçalar; Türk metal işçiliğinin eriştiği yüksek düzeyin en güzel örnekleridir. Zarflı, kulpsuz fincanlar ince porselen veya çiniden yapılmıştır. Zarflı fincanlar zamanla yerini bugün kullandığımız çini, lüle çamuru ve çoğunlukla porselenden yapılan kulplu fincanlara bırakmıştır.

    Kahve sunumu da pişirilmesi kadar önem taşır. Kahve fincanları eskiden beri en şık mutfak aksesuvarlarından biridir.

    Bugün Avrupa ve dünyada farklı metotlarla sunulan kahvenin kökeni Türk Kahvesidir. Dünyanın tanıdığı Nefis Türk Kahvesini üreten Kurukahveci Mehmet Efendi’nin adı, 1871’den beri Türk Kahvesinin tarihiyle birlikte anılmaktadır.

Tüm hakları saklıdır. © 2018 Kurukahveci Mehmet Efendi
Kişisel Verilerin Korunması İnsan Kaynakları Bilgi Toplumu Hizmeti